Dünya harp tarihinde ilk defa denizaltı engel ağı kullanıldı. Yanıltıcı telsiz görüşmelerini ilk kez Mehmetçik uyguladı. NARA GEÇİDİ
Deniz Kıdemli Kurmay Albay Murad Hatip, Çanakkale Savaşları sırasında, 13 Aralık 1914’te, Boğaz’ın korunmasında Sarısığlar bölgesinde demirleyerek sabit batarya görevi alan Mesudiye zırhlısının, düşman denizaltı saldırısı sonucu batırılmasıyla, denizaltı tehlikesinin kendini gösterdiğini belirtti. Hatip, ‘O andan itibaren çeşitli karşı tedbirler alındı. Bu tedbirlerin içinde en etkilisi ise Boğaz’ın Nara geçidinde kurulan Denizaltı engel ağı oldu. Dünya harp tarihinde, mania ağı ilk kez Çanakkale’de uygulanmıştır’ dedi.
ŞİFRE ÇÖZDÜLER
‘Kahraman Mehmetçik, düşman donanmasının boğazı geçmek için düzenlediği çeşitli manevralara ise yanıltıcı telsiz görüşmeleriyle taktik uyguladı’ diyen Hatip, Gelibolu yarımadasında Kilitbahir Köyü, Goncasuyu bölgesindeki Telsiz Muhabere İstasyonu’nun düşman kuvvetlerinin telsiz haberleşmelerini iyi izleyip, şifrelerini çözdüğünü anlattı. Hatip, ‘Planlanan harekatlara yönelik bu istasyondan yaptıkları telsiz görüşmeleriyle yanıltıcı bir muhabere uygulamaları, dünya savaş tarihinde ilk olarak kullanılan taktikler arasında yer buldu’ diye konuştu.
NUSRAT PLANI
Deniz Kıdemli Kurmay Albay Murad Hatip ile Harekat ve Muhabere Şube Müdürü Kurmay Binbaşı Murat Yılmazarslan, Nusrat mayın gemisinin mayın dökme planının İngiltere Osmanlı ile dostken, İngiliz Bahriye Heyeti’ne mensup Halifaks adlı bir subay tarafından yıllar önce hazırlandığını anlattı. Konferans konuşmacısı subaylar, ‘Gerektiği taktirde Çanakkale Boğazı’nın ne şekilde mayın dökülerek kapatılacağını tespit eden planları ne gariptir ki İngiliz Bahriye heyetine mensup Halifaks adlı bir subay hazırlamıştı. Mayın hatlarının tesisinde Halifaks’ın hazırladığı mayın planlarından istifade edildi. Ancak bu planlar üzerinde, gereken değişiklikler yapılarak sürpriz etkisi sağlandı’ dedi.
Denizaltı ağlarını bu çıpalar tutuyordu
Denizaltı ağı olarak bilinen Agmania ağı sistemi, dünya savaş tarihinde ilk kez Çanakkale savaşlarında kullanıldı. Bu ağlar, dev çıpalarla deniz dibine tutturuluyordu.
Goliath’ı batırdı
Çanakkale Savaşı sırasında kullanılan Muavenet-i Milliye Gemisi’nin torpido kovanı. 13 mayıs 1915 gecesi Morto Koyu’nda İngiliz Goliath zırhlısı, bu kovandan atılan üç torpido ile batırıldı.
149 komutandan 78’inin fotoğrafı bile yok
GELİBOLU Yarımadası Tarihi Milli Parkı’nda ‘Uzun Devreli Gelişme Planı’ kapsamında Çanakkale Savaşları’nda görev alan 149 komutandan 71’inin rölyefleri yapılarak, Eceabat İlçesi Kilye Koyu’ndaki Ana Tanıtım Merkezi’nin duvarına yerleştirildi. Araştırmalar sonucunda 1’inci Dünya Savaşı’nda Çanakkale’de görev yapan 149 Türk komutandan ancak 71’inin fotoğrafına ulaşabildiklerini söyleyen heykeltraş Umut Devrim Can, ‘Genelkurmay Başkanlığı Askeri Savaş Tarih Etüt ve Araştırma Merkezi’nde araştırma yaptık. Savaşlarda 149 komutan görev yapmış. Ancak biz fotoğrafını elde edebildiğimiz 71 komutanın rölyeflerini hazırlayabildik’ diye konuştu. Fotoğrafları temin edilemeyen diğer komutanlar için bırakılan boş yerlere komutanların adlarını, rütbelerini ve hangi birliklerin komutanı olduklarını gösteren tanıtım yazıları asılacağı belirtildi.
Fransız amiral yanlış bilgi veren oğlunu astırmıştı
ÇANAKKALE Savaşları sırasında yaşanan bir ilginç ayrıntı, düşman donanmasında görevli Fransız Filo Komutanı Amiral Guepret’nin, emrinde çalışan oğlu Yüzbaşı Guepret’nin yanlış istihbarat verip, bunun sonucunda babasının başkanlık ettiği mahkemece idam kararının verilmesi olarak anlatıldı. Kurmay Albay Hatip ile Kurbay Binbaşı Yılmazarslan bu olayı şöyle özetledi: ‘Boğaz’da görevli Fransız Filo Komutanı Amiral Guepret’nin oğlu, Yüzbaşı Guepret’ye onur görevi olarak Boğaz’daki mayınların tespit edilmesi görevi verildi. Yüzbaşı Guepret, havadan yapılan keşif uçuşunda, Nusrat’ın döktüğü mayınları tespit edemedi, Boğaz’ın mayınsız olduğunu belirten temiz raporunu filolara verdi. 18 Mart günü düşman gemilerinin sonunu hazırlayan bu mayınlar, Amiral’in oğlu Yüzbaşı Guepret’nin de sonunu hazırladı. Yüzbaşı Guepret, babasının başkanlık ettiği Askeri mahkemeye çıkarıldı, idama mahkum olup kurşuna dizildi.’